Türkiye’nin favori araç kiralama platformu Yolcu360, bu yıl da sektördeki yıldızları belirleyerek geleneksel ‘Bizim Yıldızımız’ ödüllerini Türkiye’nin dört bir yanında başarılarıyla parlayan sahiplerine ulaştırdı. Misafir memnuniyetini en üst seviyede tutan araç kiralama ofislerinin özverili çalışmaları, bu özel ödülle taçlandırıldı.
Tedarik Zinciri Müdürü Eda Karakaş, bu ödüllerle ilgili yaptığı açıklamada, “Yolcu360 olarak her zaman misafir memnuniyetini ön planda tuttuk. Yol arkadaşlarımız olarak nitelendirdiğimiz iş ortaklarımız da aynı hassasiyetle bu yolculukta bizimle birlikte oldular. Biz de bu özel ödüllerle, yıl boyunca emek veren iş ortaklarımıza teşekkür etmek istedik” dedi.
Karakaş, her ofisin eşit şanslara sahip olduğunu vurgulayarak, “Önümüzdeki yıllarda daha fazla etkileşim ve motivasyon sağlamak adına, ödül kriterleriyle ilgili daha fazla paylaşım yapmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Bizim Yıldızımız’ ödülleri, 2023 yılı boyunca Yolcu360 misafirlerinin araç kiralama deneyimlerini değerlendirdiği ofislerin aldığı puanlar, rezervasyon adetleri ve yapılan yorum adetleri üzerinden belirlendi.
2023 yılı için ‘Bizim Yıldızımız’ ödüllerinin kriterleri şu şekildeydi:
Yolcu360 Misafirlerinin Ofis Değerlendirme Puanı: Minimum 4,80 ve üzeri puan almak,
Ofis Rezervasyon Adedi: Yolcu360 Ofis başına ortalama rezervasyon adedinin üzerinde olmak,
Ofis Yorum Adedi: Ofis yıllık rezervasyon adedinin %10 ve üzeri yorum almak.
Yolcu360, misafir memnuniyetini odak noktası olarak benimseyerek ‘Bizim Yıldızımız’ ödüllerini geleneksel hale getiriyor ve sektördeki kalite standartlarını daha da yükseltmeyi hedefliyor.
Yolcu360 hakkında daha fazla bilgi almak ve araç kiralama seçeneklerini incelemek için yolcu360.com, www.yolcu360.com/blog ve ‘Yolcu360 Pro’ platformunu ziyaret edebilir, Yolcu360 Mobil Uygulamasını indirebilir veya 0850 360 5 360 numaralı ve 7/24 hizmet veren Yolcu360 Misafir Merkezi’ni arayabilirsiniz.
İstanbul, dünyanın en hareketli şehirlerinden biri olmasının yanı sıra, stres ve yoğun yaşam tarzının hüküm sürdüğü bir metropol. Bu yoğun tempo içinde sağlık ve wellness, birçok kişi için kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. İşte bu noktada Y. Emre, profesyonel masaj terapisi hizmetleriyle hem İstanbullulara hem de şehri ziyaret eden turistlere hizmet veriyor. Marmara Üniversitesi Spor Akademisi mezunu olan ve iki master derecesine sahip Yunus Emre, alanındaki derin bilgisiyle dikkat çekiyor.
Eğitim ve Deneyim:
Yunus Emre Farsakoğlu’nun masaj terapisti olarak yolculuğu, Marmara Üniversitesi Spor Akademisi’nde başladı. Burada aldığı eğitim, ona anatomik bilgiler ve masaj teknikleri konusunda sağlam bir temel sağladı. Spor masajı, derin doku masajı, İsveç masajı ve lenf drenajı gibi çeşitli tekniklerde uzmanlaşarak, her bir müşterinin ihtiyacına özel terapiler sunmayı amaç edindi. Okul yıllarında Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği’nden aldığı masör ve masöz eğitimleri ile hızlı bir başlangıç yaptı. Eğitim konusuna ve yeniliğe sürekli devam ederek, masaj terapisi alanındaki tüm yaklaşım ve eğitimleri takip etmekte. Ayrıca bireysel eğitimler ve workshoplar da hedefliyor.
Yeni Bir Sayfa: Eğitimden Tam Zamanlı Şifaya
Yunus Emre Farsakoğlu’nun kariyer yolculuğu, on beş yıl süren beden eğitimi öğretmenliği tecrübesiyle şekillendi. 2005 yılından itibaren öğretmenlik mesleğini sürdürürken, aynı zamanda masaj terapisti olarak da çalışmaya başladı. İki mesleği bir arada yürütürken, insanların sağlığına katkıda bulunmanın yanı sıra, bedensel ve zihinsel iyilik hallerini geliştirmeye odaklandı. 2024 yılı itibarıyla, öğretmenlik görevini sonlandırarak tamamen masaj terapistliğine yönelme kararı aldı. Bu değişiklikle birlikte, tam anlamıyla insanlara şifa yayma ve bu alanda güçlü bir rezonans yaratma amacına odaklanmıştır. Yunus Emre, bu yeni bölümde, insanların yaşam kalitesini artırmak ve sağlık bilincini yükseltmek için tam kapasiteyle hizmet vermeye devam etmektedir.
Felsefe ve Yaklaşım:
Masajın sadece fiziksel rahatlama sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda zihinsel ve duygusal iyileşmeye de katkıda bulunduğuna inanan Y. Emre, her müşteriyle özel olarak ilgileniyor ve onların genel sağlık hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak kişiselleştirilmiş bir yol haritası çiziyor.
Müşteri Deneyimleri ve Geri Bildirimler:
Müşteriler, Y. Emre’nin elinden çıkan masajların stresi azalttığını ve enerji seviyelerini artırdığını belirtiyorlar. Ayrıca, Y. Emre müşteri gizliliğine ve konforuna büyük önem veriyor, bu da onu evde, ofiste veya hastanede masaj hizmeti almak isteyenler için güvenilir bir seçenek haline getiriyor.
Hedefler ve Gelecek Planları:
Emre, İstanbul’da ve çevresinde marka bilinirliğini artırmayı ve müşteri tabanını genişletmeyi hedefliyor. Sosyal medyayı aktif olarak kullanarak, sağlık ve wellness konularında bilinç yaratmayı ve müşteri sadakatini güçlendirmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda, masaj terapisiyle ilgili bilgi ve deneyimlerini paylaşarak toplumda sağlık bilincini artırmayı hedefliyor.
Emre, masaj terapisi alanında profesyonellik ve samimiyet arayan herkes için ideal bir tercih. İster stres atmak için bir saat, isterse düzenli bir rahatlama rutini arıyorsanız, Y. Emre size en iyi hizmeti sunmak için hazır.
Ayrıca, güncel bilgileri ve sağlık ile wellness hakkında ipuçlarını takip etmek için sosyal medya hesaplarımızı ziyaret edebilirsiniz.
Doğal taşların metal tel kafesler içerisine yerleştirilmesiyle oluşturulan gabion yapılar, hem teknik hem de estetik açıdan birçok avantaja sahiptir. Gabion tel kafes ürünleri, erozyon kontrolü, istinat duvarları, peyzaj düzenlemeleri ve hatta sanatsal yapılar oluşturmak için kullanılabilir. Gabion, içerisine irili ufaklı taşların doldurulduğu, galvanizli çelik tel ile örülmüş kafeslere verilen addır.
Genellikle altıgen şeklinde örülen tel kafesler, dolgu malzemesi olarak kullanılan taşlarla birlikte istinat duvarları, erozyon kontrol barajları veya dekoratif amaçlı peyzaj öğeleri gibi çeşitli yapılar inşa etmek için idealdir. Gabion tel kafes ürünleri, montajı hızlı ve ekonomik olan yapı elemanlarıdır. İnşaat süreci, betonarme yapılarla kıyaslandığında daha az işgücü ve zaman gerektirir.
Gabion Yapılarının Avantajları
Gabion yapılar, çevre dostu malzemelerden yapılma eğilimindedir. Kullanılan taşlar doğal olduğu için çevreye zarar vermez ve zamanla doğal ortama uyum sağlar. Galvanizli çelik teller, paslanmaya karşı yüksek direnç gösterir. Bu da gabion yapılarının uzun yıllar boyunca bakım gerektirmeden kullanılabilmesini sağlar.
Gabion duvarlar sert ve katı bir yapıya sahip olmamasına rağmen, yüksek basınç ve darbelere karşı mükemmel bir direnç gösterir. Bu esneklik, yapıların yerleşim ve zemin hareketlerine adaptasyonunu kolaylaştırır. Gabion yapılar, estetik açıdan oldukça çekicidir. Farklı renk ve dokulardaki taşlarla doldurularak, görsel olarak zengin ve çekici yapılar oluşturulabilir.
Gabion duvarlar, su yollarını yönlendirmek ve erozyonu önlemek için etkili çözümler sunar. Su akışını yavaşlatarak ve suyun toprakla temasını azaltarak erozyonu minimize ederler. Yüksek mukavemeti sayesinde, gabionlar özellikle zorlu arazilerde istinat duvarı olarak tercih edilir. Zemin hareketlerine ve basınçlara karşı oldukça dayanıklıdır. https://ataktel.com/gabion/ internet sitesinde gabion tel kafesleri inceleyebilirsiniz.
Tatil planları yaparken, güvenilir bir marka ile çalışmak önemlidir. Bavultur, tatilseverler için geniş bir hizmet yelpazesi sunan güvenilir bir seyahat markasıdır. Bavultur’un tatil paketleri, otel rezervasyonları, yurtiçi ve yurtdışı turları, araç kiralama ve uçak bileti hizmetleri, seyahat deneyiminizi kolaylaştırmak için tasarlanmıştır.
Bavultur’un tatil paketleri, her türlü tatil hayalinizi gerçeğe dönüştürmek için tasarlanmıştır ve tatilseverler için çeşitli tatil paketleri sunar. Aile tatillerinden macera dolu seyahatlere ve dinlendirici plaj tatillerine kadar her türlü tatil ihtiyacınızı karşılayacak paketler bulabilirsiniz. Bavultur’un uzmanları, tatilinizi planlarken size yardımcı olacak ve en iyi tatil deneyimini yaşamanızı sağlayacak önerilerde bulunacaktır.
Bavultur’un otel rezervasyon hizmeti, tatiliniz boyunca konaklamanızı kolaylaştırır. Geniş otel ağıyla dünyanın dört bir yanındaki en iyi otellerde konaklama imkanı sunar. Bavultur’un uzmanları, bütçenize ve tercihlerinize uygun otelleri bulmanıza yardımcı olacaktır.
Yurtiçi ve yurtdışı turları, Bavultur’un sunduğu bir diğer hizmettir. Profesyonel rehberler eşliğinde gerçekleşen bu turlar, yeni kültürler keşfetmenin ve unutulmaz deneyimler yaşamanın mükemmel bir yoludur. Otel tatil paketlerimizden kültürel turlara ve doğa gezilerine kadar geniş bir yelpazede seçenek sunarlar. Göz atmayı unutmayın.
Araç kiralama hizmeti, Bavultur, Türkiye’nin her ilinde size uygun olan aracı, en uygun fiyatlarla ve aracınızı kiralarken uzun işlemlerden kurtararak teslim eder. 2023 model arabalarımızla güvenliğinizi ve rahatlığınızı temin ediyoruz.
Son olarak, Bavultur’un uçak bileti hizmeti, seyahat planlarınızı en hızlı ve ucuz şekilde tamamlamanıza yardımcı olur. Uzmanlarımız, en uygun fiyatlarla size uçak bileti seçenekleri sunar ve rezervasyonlarınızı kolayca yapmanıza yardımcı olur. Bavultur gökyüzünde keyifli yolculuklar diler.
Bavultur, tatilseverler için eksiksiz bir seyahat deneyimi sunar. Tatiliniz boyunca size destek olacak uzman ekibimizle birlikte, unutulmaz bir tatil geçirmenizi sağlamak için buradayız.
‘2050 yılında 800 milyon kişi baş dönmesinden şikayet edecek’
Uluslararası Vestibüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin, tıpta en sık karşılaşılan şikayetler arasında yer alan baş dönmesinin genel nüfusu yüzde 20-30 oranında etkilediğini söyleyerek “2050 yılında 60 yaş üzeri nüfus 2 milyar olacak. 60 yaş üzerindeki popülasyonun yüzde 40’ı baş dönmesinden şikayetçi. Ve bu popülasyona eğer bunu devşirecek olursak yaklaşık 2050 yılında 800 milyon kişi baş dönmesinden şikâyet edecek” dedi.
Prof. Dr. Nuri Özgirgin, Dünya Vertigo Farkındalık Haftası kapsamında ‘Vertigo’ya Yön Ver’ sloganıyla hastalığa dikkat çekti. Denge sorunu ve baş dönmesi şikayetiyle ortaya çıkan vertigo hastalığının, kişinin yaşam kalitesini yüzde 80 oranında düşürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Özgirgin, “Uzun çalışma saatleri, stres ve uykusuzluk vertigoyu tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor. Vertigo çalışanların verimlerini de düşürüyor, hatta işlerinden ayrılmalarına sebep oluyor. Öte yandan baş dönmesi yapan hastalıkların sıralamasında önemli değişiklikler oldu. Bundan yaklaşık 30 yıl sene önce iç kulakla ilgili hastalıklar hep ön planda olurken bugün inanılmayacak bir şekilde psikolojik bazlı bu baş döngüsü olan hastalıklar ön plana çıkmaya başladı. Veya migren bilirsiniz baş ağrısı yapan bir hastalıktır. Migrenin iç kulakta yerleşik hali baş sıralara çıktı. Tabii ki kristal oynamasından kaynaklanan baş dönmeleri hala en sık. Dolayısıyla bu tabii hem teknolojinin gelişmesi hem değişen yaşam koşulları bu kişilerin baş dönmesi sıralamasındaki değişikliğe neden oldu” diye konuştu.
‘NÜFUSUN YÜZDE 30’U ETKİLENİYOR’
Prof. Dr. Özgirgin, vertigo hastalığının çocuklarda da görüldüğünü söyleyerek “Yani çocuklarda bile baş dönmesi var. 2050 yılında 60 yaş üzeri nüfus 2 milyar olacak. Beklenti bu. 60 yaş üzerindeki popülasyonun yüzde 40’ı baş dönmesinden şikayetçi. Ve bu popülasyona eğer bunu devşirecek olursak yaklaşık 2050 yılında 800 milyon kişi baş dönmesinden şikâyet edecek. Yaş çok önemli demek istediğim. Yani belli bir yaşın üzerinde baş dönmesi artıyor. Çocuklarda farklı erişkinlerde farklı kadın erkekte farklı, yaşlı da farklı ağırlıklar gösteriyor. Tıpta en sık karşılaşılan şikayetler arasında yer alan baş dönmesi, genel nüfusu yüzde 20-30 oranında etkiliyor” dedi.
TEDAVİ SEÇENEKLERİNİ ANLATTI
Prof. Dr. Özgirgin vertigo hastalığının tedavisi ile ilgili şunları söyledi:
“Tanıyı doğru koyduktan sonra artık tedaviye odaklanılmış oluyor. Örneğin kristal oynamasında bu iç kulakta kanalların içine kaçmış olan kristallerin hangi kanalda olduğunu saptayıp onları yerine bir manevrayla oturtarak tedavi edebiliyoruz. Bazen ilaç gerekebiliyor. Bazen gerekmeyebiliyor. Ama tek bir manevrayla bu asıl tedavi edilmiş oluyor. Bazen bir kişi baş dönmesinden çok ağır tek bir atakla çok etkilenmiş olabiliyor. Bu kişinin içinde bir bazı kaygılar oluşturuyor. Ve bu kaygılarla kişi aylar boyu süren dengesizlik hissi, yolda düşecekmiş hissi veya baş dönmesi hissi oluşuyor. Biz buna fobik vertigo diyoruz. Bu grup hastalarda antidepresan kullanıyoruz. Ve denge egzersizleri yapıyoruz. Dolayısıyla veya bir meniere hastalığıysa (iç kulakta aşırı basınç nedeniyle ortaya çıkan bir hastalık) iç kulaktaki basıncı azaltmaya yönelik tedaviler veriyoruz.”
‘HASTALIĞA BAĞLI TEDAVİ ÖNLEMLERİ ALINIYOR’
Prof. Dr. Özgirgin, vertigo hastalığına yakalanan kişilerin yaşam kalitelerinin olumsuz etkilendiğini belirterek “Örneğin kristal oynamasında eskiden hastanın tedavi sonrasında hareketlerini kısıtlardık. Şimdi kısıtlamıyoruz ama gene de çok sert hareketlerden kaçınmasını istiyoruz. Eğer vestibüler migrense o zaman migren tetikleyicilerinden, yani parlak ışık, uzun süre ekrana bakmak gibi durumlardan uzak durmasını öneriyoruz. Veya postüral fobik vertigo ise özellikle işte görsel hareketliliği yoğun olan ortamlarda zaman geçirip bir beynin kompensasyonunu sağlayacak önlemler almasını söylüyoruz. Meniere hastasıysa bunun diyetle çok yakından ilişkili olduğu aynı zamanda bilinir. Tuz ve kahveden hastanın kendisini kısıtlamasını öneriyoruz. Yani sonuçta hastalığına bağlı tedavi önlemleri alınıyor” diye konuştu.
‘BU HASTALIKTA STRES ÇOK ÖNEMLİ’
Prof. Dr. Özgirgin, vertigo hastalığında stresin önemli bir faktör oluşturduğunu ifade ederek “6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşanan depremin fiziki travmasına maruz kalmayan ama o ortamda o bölgede olan insanlar çok ciddi emosyonel etkileşim yaşadı. Ve bunun yansımalarının bazı önemli bir popülasyonda baş dönmesine dönüştü. Stres demek ki, çok önemli. Ayrıca hastalarımıza planlı egzersiz veriyoruz. Hayat kalitemizi her zaman koruyacak şekilde önlemlerimizi de almalıyız. Burada önemli olan hastalığı erken dönemde fark edip, tedavinin hızlıca yapılmasıdır” diye konuştu.
News
